2’nci Ankara Gayrimenkul Doruğu Gerçekleştirildi

Gayrimenkul dalının çatı kuruluşu GYODER tarafından 2’nci Ankara Gayrimenkul Doruğu düzenlendi.

Gayrimenkul bölümünün çatı kuruluşu GYODER tarafından düzenlenen 2’nci Ankara Gayrimenkul Tepesi, 17 Haziran’da ‘Gayrimenkulün Yeni Finansal Gerçekliği’ temasıyla gerçekleştirildi. Dorukta sigorta sektörünü Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Lider Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Kümesi Lideri Ahmet Yaşar temsil etti. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Lideri Vahap Munyar moderatörlüğünde gerçekleştirilen ‘Proje Gayrimenkul Yatırım Fonları Kısıtlar ve Tahlil Teklifleri: Vergi, Değerleme, Sigorta’ bahisli panelde TSB Lider Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, PwC Türkiye Kıdemli Vergi Müdürü Ünite Saran, Lal Değerleme Yönetim Kurulu Lideri Ebru Öz ve GYODER GYF Komitesi Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Berna Sema Yiğit Sevindi konuşmacı olarak yer aldı.

“Nüfusumuzun yüzde 95’i sarsıntı riski altında”

Konuşmasına Türkiye’nin zelzele gerçeği bahsiyle başlayan Yaşar, “Coğrafyamızın yüzde 92’si, nüfusumuzun yüzde 95’i sarsıntı riski altında. Bu sorunun en kıymetli tahlili, yani sigortası, kentsel dönüşüm. Kentsel dönüşümün sigortası da bilhassa bina tamamlama sigortası. Gayrimenkul yatırım fonları da bu süreci hızlandıracak. Hem kentsel dönüşümü hem de inançlı konuta geçişi destekleyecek. Bu aktiflikte de gördük ki aslında sistematik olarak düzgün bir yapı kurulmuş durumda. Lakin bu yapının tamamlayıcısı bina tamamlama sigortasıdır” dedi.

“2013’te mevzuata girdi, 2018’de birinci kere arz edildi, artık yayılıyor”

Bina tamamlama sigortasının kesimdeki tarihçesine değinen Yaşar, “Kooperatifçilikle başlayan, sonrasında maketten satışa evrilen bir konut üretim süreci yaşadık. Bu süreçte çok sayıda mağduriyet oluştu. 2013 yılında bina tamamlama sigortası birinci defa mevzuatımıza girdi lakin o periyot kâfi arz yoktu. 2018’e geldiğimizde, kentsel dönüşüm yüklü projelerin yaygınlaşmaya başladığı devirde, Quick Sigorta ile bu alanda birinci adımı attık. Bugün ise geldiğimiz noktada, eserin inançlı meskenlere ulaşmak için ne kadar değerli olduğunu görüyoruz” tabirlerini kullandı.

“Projenin tamamlanmasına odaklanıyoruz”

Maketten satış sürecinde yaşanan meselelerin tüketicilerde önemli bir itimat sorunu oluşturduğunu ve bina tamamlama sigortasının bu itimadı tekrar tesis edecek en tesirli araç olduğunu vurgulayan Ahmet Yaşar, “Bu sigorta sistemi sadece mal sahibini değil, müteahhidi de koruyor. Sigorta şirketi, hem projeyi baştan sona takip ediyor hem de inşaat sürecinin tüm aşamalarını denetliyor. Müteahhitin seçimi, finansal yeterliliği, projenin teknik mali ve tüzel altyapısı ile inşaat sürecinin baştan sona denetimi üzere tüm adımları biz sigorta şirketleri üstleniyoruz. Zira projenin tamamlanmasına odaklanıyoruz” formunda konuştu.

“Mevzuattaki son bariyer de kaldırılmalı”

Kentsel dönüşümün yaygınlaşmasının önündeki en büyük pürüzlerden birinin mevcut mevzuattaki eksiklikler olduğunu söyleyen Yaşar, “Bu eser, finansal bir sigorta olarak konut alıcısını, hak sahiplerini, yatırımcıyı hatta müteahhitleri büsbütün koruyan bir eser fakat sigorta şirketleri olarak biz de teminatlanmak zorundayız ve bunun için ipotek almak gerekiyor. Bugünkü düzenlemede bu süreç ekstra vergi ve harç doğuruyor. Bu durum, maliyetleri artırıyor, bankalar karşısında haksız rekabete uğrayarak eserin kullanılabilirliğini sınırlandırıyor” diye konuştu.

Proje Gayrimenkul Yatırım Fonları (PYGF) özelinde SPK Bildirisi’ndeki kısıtlamanın bir öbür kritik bahis olduğunu söyleyen Ahmet Yaşar şu sözlere yer verdi:

“Mevcut düzenlemeye nazaran fon varlığı, kredi yahut finansman süreçleri haricinde rehin yahut teminat olarak gösterilemiyor. Bu da bina tamamlama sigortasının projede faal biçimde devreye alınmasını zorlaştırıyor. Bu sorunun tahlili için Bildiriye açık bir istisna eklenmeli. Fon malvarlığı, bina tamamlama sigortası yapılabilmesi maksadıyla teminat olarak gösterilebilir ve rehnedilebilir. Bu düzenleme hayata geçerse, sigorta şirketlerinin projeye teminat sağlama isteği ve gücü artar, yatırımcı muhafazası da somut hale gelir. Bu iki bariyer ortadan kalkarsa her iki kesimin önü daha da açılacak.” – ANKARA

About The Author

admin

See author's posts